Anadolu'nun orta yerinde, Sivas'ta, insanları canlı canlı yaktıklarında sadece 10 yaşındaydım. Dehşet ve korku içinde, içeridekilerin kurtulmasını ümit ederek ve dua ederek TV karşısında gözlerimizi kırpmadan olanları izliyorduk. Çocukken yaşadığım o korkuyu asla unutamam.
Yakılan insanlarımızın aileleri ve yakın çevresi dışında, Madımak Katliamı yüreklerdeki tüm aydınlığın söndüğü bir kâbus olarak bizlere de derinden dokunmuştur. Bu vahşi saldırıda, bir nefretin tutuşturduğu alevlerin arasında 33 can söndü, 51 kişi ağır yaralandı. O karanlık günde, sadece bedenleri yanan aydınlarımızda beraber, içimizdeki hiç dinmeyen bu yangın, bütün bir toplumu sarsan, acıyla çarpan bir kalbe dönüştü. Bu nefretle, ırkçılıkla ve mezhepçilikle yüzleşip hesaplaşmadıkça, bu travma bir türlü hafiflemiyor. Adalet henüz yerini bulmadı, hala kapanmamış bir defter var orada yargı anlamında, hala adaletin son dokunuşu yapılmadı. O kara günde gözyaşları ve çaresizlik içinde bekleyişimiz, yaraların sarılmasını ve halkın adalet arayışının sona ermesini 30 yıldır bekliyor. Katliamın hesabının sorulmasını ve sorumlulara kamu vicdanını rahatlatacak cezalar uygulanmasını hala bekliyoruz.
Ve hiç unutulmaz mı, yüreklerimizdeki bu yangın azalmaz mı? Öyle bir yangın ki, birbirimize ve aynaya her baktığımızda hatırlayacağımız, ruhumuza derinlemesine işleyen bir yangın. Ne kadar zaman geçerse geçsin, 30 kere 30 yıl bile geçse, bu acıyı unutmaya yetmez. Adeta hücrelerimize kara bir leke gibi kazındı bu acı. Bu yüzden her 2 Temmuz'da kalbimiz aynı yangınla yanıp tutuşuyor.
Bu satırları okuyanlar, Madımak Katliamı'nın dehşeti ve kaybıyla yüzleşmeli, bu acıyı hissetmeli ve unutmamalıdır. Geçmişin karanlık anılarıyla yüzleşmek, geleceğe daha adil ve insanca bir dünya inşa etmek için bir çağrıdır. Bu bitmeyen acı, adaletin sesini yükseltmek, toplumsal vicdanı harekete geçirmek ve bir daha böyle karanlık bir sayfa açmamak için hepimizi bir araya getirmelidir. Madımak Katliamı'nın kurbanlarını onurlandırmak ve anılarını yaşatmak, toplumsal dönüşümün bir parçası olmalıdır.
Yorum yazarak Gazete Grafiti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Grafiti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Grafiti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Grafiti değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Grafiti Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Grafiti hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Grafiti editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Grafiti değil haberi geçen ajanstır.